Kuantum Düşünce Yönteminin 14 Noktası

  • DİKKATİNİZİ VERİN
  • KORKUYU GÜCE DÖNÜŞTÜRÜN
  • BİR VİZYONA SAHİP OLUN
  • HEDEFLERİNİZİ BÜYÜTÜN
  • ESNEK OLUN
  • SADIK OLUN
  • İZİN VERİN
  • BÜTÜNLE İLETİŞİM HALİNDE OLUN
  • ORTAKLIK YARATIN
  • EĞLENİN
  • RİSK ALIN
  • GÜVENİN
  • SEVİN
  • DESTEKLEYİN

Kolay Uyuma Teknikleri

  • Uykuya dalmadan önce zihninizden geçen görüntüleri yavaşlatın.Sanki yer çekiminin olmadığı bir ortamda hareket eder gibi…Sonrada o gün yaptığınız tüm işleri tersten geriye doğru aynı şekilde hatırlayın.
  • Huzur dolu bir uykuya dalıyorum ”cümlesini ninni gibi çok yavaş bir şekilde ve kısık sesle tekrar edin.
  • Bilinçaltı zihnine komutlar verin; sevgili bilinçaltım bu gece rüyamda konuda bir çözüm fikri vermeni istiyorum
  • Nefesinizi karnınızdan uzun aralıklarla ve çok derin alıp,çok hızlı verin.

Geçmiş Korkularından Arınma

Geçmiş korkularımızdan arınalım, negatif düşünce yerine sürekli pozitif düşünceler kurgulamalıyız. Ve düşüncelerimizde son derece dikkatli davranmalıyız. “Önemli bir noktayı sizinle paylaşmak istiyorum. Bir insanın enerjisi bir kişiliktir. İki kişinin enerjisi ise üç kişiliktir. Samimi duygularla aynı yola çıkmaya niyet eden kişiler kısa bir zaman sonra başarıyı yakalayacaklar.” Birini suçlarken aslında kendimizi de suçluyoruz. Kişiler bize aynalık yaptıklarında işin kolayına kaçarak karşı tarafı suçlarız. Aslında dönüp içimize bakmamız gerekiyor. Ve insanları suçladıkça hayatımıza suçlayacağımız insanları çekeriz. Çünkü evrene şu mesajı gönderiyoruz; ”Benim suçlayacak insanlara ihtiyacım var” Bu yüzden evren bize dert ve bela gönderiyor ki, insanları suçlayabilelim. Bazı insanlar kurban psikolojisine giriyor ”Zaten ben böyleyim” dediklerinde kendilerini de suçluyorlar. Bunu yaptıklarında da onların kendileri hakkındaki düşüncelerini doğrular nitelikteki olayları çekiyorlar hayatlarına. Günümüz ilişkilerinde çiftler özverilerinin, ya da fedakarlıklarının karşısındaki tarafından anlaşılmasını istiyor. Kendi kurallarıyla karşısındakine yaptırım yapmak istiyor. Bu tutumu sadece eşler özel hayatında değil, çevrelerinde de yaşıyorlar. Sürekli verici taraf konumunda kalıyor ve bunun sonucunda nankörlük gördüklerinde dengelerini kaybediyorlar. Değersizlik duygusuna kapılıyorlar. Değersizlik duygusuna kapıldıklarında, çiftler arasında çatışmalar başlıyor. Çatışmaların başında çiftler sorunu çözmek yerine birbirlerine sırtlarını dönüyorlar. Eğer ben evimin içinde bolluk ve bereket istiyorsam, evimin içindeki bütün bireylerle takım arkadaşı olduğumu bilmem gerekiyor.

YAŞAM AKIP GİDEN BİR NEHİRDİR

Örneğin biz bir kanodaysak ve kürek çekiyorsak eşim ve çocuklarım benim takım arkadaşımdır. Eğer ben kayıkta giderken küreği alır yanımdakinin kafasına vurursam kendi kayığımı sabote etmiş olurum. Unutmayın yaşamınız akıp giden bir nehirdir ve bunu durduramazsınız. Bu nehirde güzel manzaralar, şelaleler de var, kayalıklar, uçurumlar da. Eğer ben hazırsam, takımımla birlikte de bütün olmuşsam en korkunç kayalıktan bile kolaylıkla geçebilirim. Çünkü ben takımıma güveniyorum.
Ailede güven çok önemli bir faktördür. Örneğin çocuğunuz futbolcu olmak istiyor ve siz de ona ”Yapamazsın senin gibi niceleri var” derseniz, çocuğunuzun ürettiği +5 enerji ve sizin ürettiğiniz -5 enerji ailenizdeki enerjiyi sıfırlar. Ve çocuğunuz ne kadar uğraşırsa uğraşsın, hayalini kurduğu işte başarıyı yakalayamaz. O yüzden motivasyon çok önemli bir kavramdır.
Kendinizi kontrol edin. Hayatınızda ne kadar negatif laflarla konuşuyorsunuz bir düşünün. Eğer sizin hayatınızda değersizlik duygusu varsa ve siz kendinize değer vermiyorsanız, artık dur noktasına gelmeniz gerekiyor. Bu noktada yapmanız gereken ilk önce kendinizin değerli olduğunu ve güçlü olduğunu bilmek ve kabul etmektir. Siz güçlü olmalısınız ki yardımcı olan insanlara yardım edebilesiniz. Eğer siz hep verici tarafta olur ve karşılığını almazsanız Al-Ver dengesini bozarsınız ve bu da ciddi sıkıntılara yol açar. Unutmayın, bir topun yükselmesi için ilk önce dibe vurması gerekiyor. Eğer ilişkilerinizde dibe vurma noktasındaysanız ve “Artık yeter” diyebiliyorsanız, uyanışın eşiğindesiniz. Böyle durumlarda kendinize şunu hatırlatın; “Ben değerliyim, İlahi planın bir parçasıyım ve karşımdaki kişi bana her ne yapıyorsa bu benim hayrımadır, ben artık onu suçlamaktan vazgeçiyorum.”

FARKINDALIKTAN ÖNCE FARKINDALIKTAN SONRA

Yaşamımızda iki evre vardır. Birincisi farkındalıktan önce diğeri ise farkındalıktan sonra.
Farkındalıktan önce, insan burcundaki özellikleriyle özdeşleşir. Fakat farkındalığını kazanmaya başladığında kişi kendini bulur ve kendi değerlerini kazanır. Hepimiz frekans yayarız. Ben korkularımı ne kadar temizlemişsem, hayatıma da korkularını benimle eşdeğer şekilde temizlemiş insanları çekerim. Eğer bende aldatılma ya da değersiz olma korkusu varsa, karşımdaki kişilerde de bu korkular olacak ve onlarla çatışmaya gireceğim ki; bana aynalık yapsınlar ve bende bu korkularımdan arınayım.
Aynalık, eğer sizinle konuşurken içimden öfkelenmek geliyorsa ve geriliyorsam bendeki bir özellik sizde de var. Ve ben bunun farkına vardığım için geriliyorum. Sizi bir şekilde yargılamam için benim o duyguyu tanımam gerekiyor.
Örneğin eleştirilme korkum varsa, arkamdan beni eleştiriyorlardır. Ya da başkaları için yaşıyor ve ”El alem ne der” lafını sıklıkla kullanıyorsam insanların beni yönlendirmelerine izin veriyorumdur. Bu yüzden bu kişiler hayatımıza bizi uyandırmak ve aynalık yaparak korkularımızdan temizlenmemize vesile olmak için gelirler. Benim başarısızlık korkum varsa eleştiriliyorum ve o zaman ben kendime dönüp, kendimle konuşuyorum ”Evet benim başarısızlık korkum olduğu için insanlar beni eleştiriyor”
Hayatınızda aldatılmış, ya da terkedilmiş olabilirsiniz. Bunların ayrıntılarına girmek yerine, bu olaylardan ders çıkartılmalıdır. Bizler titreşim makinesi gibiyiz ve durumumuza göre titreşimler yayarız. 

SEVGİ BİZİM KIRILMA NOKTAMIZDIR

“Seni seviyorum” cümlesine hayatınızda daha sık kullanın. Sevgi bizim kırılma noktamızdır. Unutmayın, Allah dünyayı sevgiyle yarattı. Uyandığınız güne sevgiyle başlıyorsanız o zaman doğru yoldasınızdır.
Egolarımızı dengelemeliyiz. Egolar bize nispet yaptırır. ‘’Bak o sana şunu yaptı, sen de ondan intikam al’’ diyerek bize oyunlar oynar ve biz de farkında olmadığımız için bu oyunu çok güzel yiyoruz. Ama artık egonuzla dost olun ve ondan üstün olduğunuzu kabul ettirin. Ne yaşadıysanız hayatınıza kendiniz çağırdınız. Kim ne söylerse söylemiş olsun bunu da siz söylettirdiniz.


Sevgi ve saygılarımla

POZİTİF DÜŞÜNME

Pozitif Düşünme, İstenmeyen Düşünceleri Engelleme
İstenmeyen düşünceler, kendinizi endişeli ya da bunalımlı hissetmenize neden olabilir ve hayattan zevk almanızı engelleyebilir.
Düşünce durdurma denilen bir teknik istenmeyen düşünceleri durdurmanıza yardımcı olabilir.
Düşünce durdurma nedir?
Düşünce durdurma, istenmeyen düşüncelerden kurtulmanın bir yoludur. Endişeli, üzgün ya da kendinizi kötü hissettiğiniz zamanlarda aslında düşünceler içinde ya da onlara saplanıp kalmış olabilirsiniz. Bir araştırma ise düşünce durdurmanın işe yaradığını gösteriyor. Düşünce durdurma tekniğinde istenmeyen düşüncelere odaklanıyor ve daha sonra onları bir teknik kullanarak durduruyorsunuz.
Düşünce durdurmayı denediğiniz zaman istenmeyen düşünceler daha az ortaya çıkar. Zamanla düşünceyi göz ardı etmek, daha kolay bir hal alır ya da söz konusu düşünce bir daha hiç ortaya çıkmayacaktır. Bazı durumlarda düşünceler, endişeler olabilir. Örneğin, kendi sağlığınız ya da bir yakınınızın sağlığı konusunda çok endişelenebilirsiniz. Veya okulda aldığınız kötü bir not ya da iş yerinde amiriniz tarafından yapılan bir eleştiri üzerinde tekrar tekrar düşünebilirsiniz. Düşünce durdurma tekniği, bu düşüncelerle başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
Düşünce durdurma üzerinde kendi başınıza da bir danışman ya da terapistle de çalışabilirsiniz.
Neden düşünce durdurmayı öğrenmelisiniz?
Çalışmalar düşündüğünüz şeyi değiştirdiğinizde ruh halinizin de değişebileceğini gösteriyor. Düşünce durdurmayı öğrenmek, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir. Olumsuz, istenmeyen düşünceler anksiyete ya da depresyona yol açabilir. İyi uyumanızı engelleyebilir, hayattan zevk almanızı ve çalışmanızı zor hale getirebilirler.
Bu nedenle düşünce durdurma aynı zamanda anksiyete veya depresyon durumunda da yardımcı olabilir. Bu, tedavinizde etkin bir rol almak için tek yol olabilir. Ayrıca, sizi endişeli ya da bunalımlı hale getiren bazı düşünceleri önleyebilir, evde ya da işte herhangi bir yerde bunu yapabilirsiniz. Düşünce durdurmayı öğrenmek kolaydır ama biraz pratik ister.
Bazı durumlarda, endişelenmenize ya da kendinizi kötü hissetmenize neden olan düşünceleri durdurmak için daha fazla yardıma ihtiyacınız olabilir. Bazı düşünceler veya davranışlarla düşünce durdurmayla başa çıkamazsınız. Eğer istenmeyen düşünceleri kendi başınıza durduramıyorsanız doktorunuzdan, lisanslı bir terapistten ya da danışmandan yardım isteyin.
Düşünceleri nasıl durdurabilirsiniz?
İstenmeyen düşünceleri durdurmak için düşünceye odaklanın ve sona erdirmek için o düşünceye “Dur” demeyi öğrenin. İlk başta, genellikle yüksek sesle “Dur!” diye bağırmanız gerekebilir. Daha sonra bu tekniği her yerde kullanabilmek için aklınızdan söylemeyi öğrenirsiniz. Başlamak için şunları yapabilirsiniz:
En stresli düşüncelerinizi listeleyin. Bunlar, sizi günlük aktivitelerden alıkoyan ve daha fazla endişelenmenize yol açan düşüncelerdir. Bu düşünceleri durdurabilmeyi istiyorsunuz fakat ortaya çıkıp duruyorlar. Sizi altüst eden düşünceleri en stresli olandan en az stresli olana doğru, sırasıyla yazın. En az stresli olandan başlayarak düşünce durdurmayı denemeye başlayın. İşte, en az stresli ile başlayan bir liste örneği:
Herzaman çocuğuma kötü bir şey olacak diye endişeleniyorum, soğuk algınlığı geçirse bile.
Aramızdan birinin işten çıkarılacağını biliyorum.
İş yerinde bir sunum yapma konusunda çok tedirgin hissediyorum, düşünebildiğim tek şey bu oluyor.
Düşünce hayal edin. Yalnız olabildiğiniz bir yere oturun ya da uzanın (böylece utanmadan yüksek sesle “Dur!” diyebilirsiniz). Gözlerinizi kapatın. İçinde bu stresli düşüncenin ortaya çıkabileceği bir durum düşünün. Daha sonra kendinizi bu düşünceye odaklanmaya bırakın.
Düşünceyi durdurun. Kendinizi ürkütmek, düşünceyi durdurmak için iyi bir yoldur. Bu iki teknikten birini deneyin:
Bir zamanlayıcı, saat ya da başka bir alarmı 3 dakika sonrası için ayarlayın. Sonra istenmeyen düşüncenize odaklanın. Zamanlayıcı veya alarm çaldığında “Dur!” diye bağırın. İsterseniz “Dur!” derken ayağa kalkın. Bazı insanlar parmaklarını şıklatır ya da ellerini çırpar. Bu eylemler ve “Dur” demek düşünceyi durdurmak için ipuçlarıdır. Zihninizi boşaltın ve yaklaşık 30 saniye boyunca boş tutmaya çalışın. Üzücü düşünce bu süre içinde geri gelirse tekrar “Dur!” diye bağırın.
Bir zamanlayıcı kullanmak yerine kendi “Dur!” deyişinizi 3 dakika, 2 dakika ve 1 dakikalık aralıklarla kaydedebilirsiniz. Düşünce durdurma egzersizi yapın. Düşünceye odaklanın, daha sonra istenmeyen düşünceyi ya da başka herhangi bir şeyi düşünmeyi durdurun, kaydettiğiniz sesi duyunca “Dur” deyin. Kendi sesinizin size dur dediğini duymanız istenmeyen düşünceden kurtulmadaki kararlılığınızı güçlendirebilir.
1’den 3’e kadar olan adımları düşünce kaybolana kadar tekrarlayın. Daha sonra işlemi yeniden deneyin. Bu sefer, düşünceyi normal bir sesle “Dur!” diyerek durdurun.
Normal sesinizle düşünceyi durdura bildikten sonra fısıldayarak “Dur” demeyi deneyin. Zamanla, sadece aklınıza “Dur” sesini getire bileceksiniz. Bu noktada, düşünce her nerede ve her ne zaman ortaya çıkarsa çıksın onu durdurabilirsiniz.
Sizi bir öncekinden daha fazla rahatsız eden bir düşünce seçin ve düşünce durdurmaya devam edin.
Düşünceleri durdurmak için başka yollar
Düşünce durdurma yönteminizi aşağıdakilerle değiştirebilirsiniz:
Bileğinize lastik bir bant takın. İstenmeyen bir düşünceyi her ne zaman durdurmak isterseniz kendinize “Dur” deyin ve aynı anda lastik bandı çekip bırakın. Bir süre sonra, sadece lastik bandı şaklatarak istenmeyen bir düşünceyi durdurabilirsiniz.
Kendinizi istenmeyen bir düşünceniz olduğundan haberdar etmek için, kendinize örneğin, “İşimi kaybedebileceğim düşüncesini taşıyorum” veya “İşimi kaybedebileceğimi düşünüyorum” deyin. Bu size bu düşüncelerin gerçekleşecek şeyler olmadığını hatırlatır.
İstenmeyen bir düşünceyi durdurduğunuzda onun yerine, olumlu bir düşünce ya da daha sakin hissetmenizi sağlayacak bir imge koyun. Bu düşünce ya da imge istenmeyen düşünceyle ilgili olmasın. Örneğin, kendinizi çocuklarınızla oynarken ya da arkadaşlarınızla dışarı çıkarken düşünebilirsiniz. Veya kendinizi bir plajda uzanırken düşünebilirsiniz.
Bu olumlu imge veya fikir, olumsuz düşüncenin yerine onunla alakalı olumlu bir düşünce koymakla aynı şey değildir.
Bir düşünce durdurma örneği
İşte düşünce durdurmanın nasıl işe yarayabileceğine dair bir örnek:
İş yerinde gün içinde yaşacağınız bir sunum için endişeleniyorsunuz. İyi hazırlandınız. Hazır olduğunuzu biliyorsunuz. Ama bunu dert etmeden duramıyorsunuz. Bir hata yaptığınızı hayal ediyorsunuz.
Dilinizin sürçtüğünü düşünmeye başladığınız zaman, aklınızdan usulca “Dur” deyin. “Dur” derken ayağa kalkıp etrafta biraz dolaşın ya da lastik bandınızı çekip bırakın. Daha sonra, planladığınız bir seyahat ya da son zamanlarda izlediğiniz ve sizi güldüren bir film gibi aklınızı bu düşünceden uzaklaştıracak hoş bir şey düşünün.

OLUMLU DÜŞÜNEBİLMENİN SIRLARI

İnsan ancak belirli şartları oluşturarak ve önce kendisini tanıyarak pozitif düşünmeyi ve bunu alışkanlık haline getirmeyi başarabilir..Sadece söyleyerek pozitif düşünemezsiniz.
Bunu yapmak için kendinize zaman ayırmalı, çatışmalardan uzak durmalı, korkularınızla yüzleşmelisiniz.Her geçen gün hayatından memnun olmayan insan sayısı artıyor.
Sorunlarıyla uğraşmaktan fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak yorgun düşmüş bir çok insan, hiçbir şeyin düzelmediğinden ve her gün işlerin biraz daha kötüye gittiğinden yakınıyor.Oysa sorunlarla başa çıkabilmek için yapılması gereken ilk şey; pozitif düşünmek.
Ancak pozitif düşünebilmek öyle kendiliğinden olabilecek bir şey değil. Günümüz dünyasının koşullarında binlerce farklı uyaran tarafından etrafımız sarılmışken pozitif düşünebilmek için doğru şekilde hareket etmek gerek.Öncelikle pozitif düşünebilmek için uygulanabilecek tek bir formül olmadığını belirtmekte yarar var.
İnsan ancak belirli şartların oluşması sonucunda pozitif düşünebilmeyi başarabilir. Diğer bir deyişle, bazı şartlar gerçekleşmeden pozitif düşünmek için gerekli şartların oluşması mümkün değildir.
Pozitif düşünebilmek için kişinin öncelikle içinde bulunduğu koşulları analiz etmesi, genel psikolojik ve fiziksel durumunu kontrol altına alması gerekir.
İnsanların sadece kendi kendilerine telkin yoluyla pozitif düşünebilme noktasına ulaşması, diğer bir deyişle insanın sadece kendi kendisine “pozitif düşün” mesajı vererek pozitif düşüncelere yönelmesi çok zordur.
Bu nedenle kişisel yaşamımızda devamlılık gösterecek bir kaç sağlam hamle ile hayata daha pozitif yaklaşmayı daha kolay bir biçimde başarabiliriz.

KENDİNİZE ZAMAN AYIRIN…

Hayatımızın çoğunu kuru kalabalık içerisinde oradan oraya sürüklenerek geçiririz. Kişisel süreçlerimizi daha sağlıklı yaşayabilmek için arada sırada hayatın içinde mola vermek ve kendimizle baş başa kalmak; zihinsel, duygusal ve fiziksel açıdan kendimizi daha iyi hissetmemiz için oldukça yararlıdır.Kendinize zaman ayırarak, kişisel süreçlerinizi daha yakından tanıyıp, pozitif düşünmek için ihtiyacınız olan adımları daha iyi planlayabilirsiniz. Kişinin kendisine zaman ayırması, kendisini yüceltmesi demektir. Pozitif düşünebilmek için kendinizi yüceltmekten kaçınmayın.

ÇATIŞMADAN KAÇIN….

Çatışma, hayatımızın bir parçası olarak her an her şekilde karşımıza çıkabilir ve doğası gereği olumsuz özellikler gösterdiği için de pozitif düşüncenin tam anlamıyla düşmanıdır. Çatışmanın kaçınılmaz olması, ondan uzak durulamayacağı anlamına gelmez.Negatif enerjinin varlığını hissettiğiniz an, negatif enerji kaynağından uzak durmak, çatışmanın ortaya çıkıp olumsuz sonuçlar doğurmasını engellemek için etkili bir yöntemdir. Sebep ne olursa olsun, çatışmaya girmeden önce, kaybedeceğiniz enerjiyi hesaba katarak olumsuz düşüncelerden uzak durmanız gerektiğini asla aklınızdan çıkarmayın.

NEDEN SORUSUNA CEVAP VERİN….

Her ne şekilde hareket ederseniz edin, ne yaparsanız yapın ya da ne düşünürseniz düşünün, her zaman “neden” sorusuna cevap verebilmelisiniz. Bu şekilde kendi hayatınız üzerinde kontrol sahibi olma gücünüzü daha çok arttırmış olursunuz. İnsan, çoğu zaman davranışlarının sonuçları ortaya çıktıktan sonra gerekli analizleri yapar.Oysa daha önce “neden” sorusuna verilecek cevaplar, pozitif düşünebilmek ve hayata daha pozitif yaklaşabilmek için gerekli ön zemini hazırlayacaktır. Hayatta her şeyin bir nedeni vardır ve bu nedenlerin farkında olmak, bizi olumlu düşünebilmek için hayat karşısında daha güçlü kılar.

KORKULARINIZLA YÜZLEŞİN

Olumsuz düşüncelerin arkasında genellikle içimizde fark edilmeden ortaya çıkan ve gelişip büyüyerek hayatımızı kontrol altına alan korkularımız vardır. Pozitif düşünebilmek için önemli bir adım bu korkular ile yüzleşmektir. Korkmak tutsak olmakla aynı şeydir. Korkularımız kendilerini göstermezler. Sadece gerekli olduğunda ortaya çıkarlar.Onların farkına vardığımız an onlarla başa çıkmak için mücadele etmeye başlamamız gerekir. Aksi takdirde korkular olumsuz düşünceleri yaratır ve güçlendirir. Pozitif düşünebilmek için korkularımızla yüzleşip onları tanımamız, onlarla başa çıkmak için harekete geçmemiz gerekir…

BAŞKALARININ DÜŞÜNDÜĞÜNÜ ÖNEMSEMEYİN KENDİNİZ OLUN..

Hayatımızın hemen her alanında başkalarıyla birlikte olmak zorunda kalırız. Bu nedenle içinde bulunduğumuz grupların diğer üyelerinin üzerimizde etkili olması farkında olmadan kapılabileceğimiz bir durumdur.Diğer insanların bizim ne düşündüğümüz ve ne yaptığımızla yakında ilgilendikleri fikri, olumsuz düşüncelerin çok çabuk ortaya çıkmasına yol açabilir. Kendimize olan güvenimizi arttırmak ve etrafımızdaki insanların üzerimizde yarattığı baskıdan kurtulmak için atılan her adım, pozitif düşünmek için bize yardımcı olacaktır.

SAĞLIK VE SPOR..

Sağlıklı beslenmek ve spor yapmak insanın fiziksel açıdan kendisiyle ilgilenmesi ve zihinsel süreçlerini kendi kontrolü altında daha olumlu bir seviyeye ulaştırması için önemlidir.Kendinizi fiziksel olarak rahat ve iyi hissederseniz, düşüncelerinizin de pozitif olması ve daha olumlu bir bakış açısına sahip olmanız kolaylaşır. Daha pozitif düşünceler için sağlıklı beslenmeniz ve spor yapmanız gerektiğini unutmayın.

GEÇMİŞ GEÇMİŞTE KALSIN..

Kötü anılar, olumsuz duyguların ortaya çıkmasına yardımcı olma özelliğine sahiptir. Geçmişte yaşadığımız kötü şeyleri hatırladıkça, hissettiğimiz olumsuz duyguları da hatırlar ve zihinsel olarak o günlere geri döneriz.Önemli olan böyle bir durumda kötü şeyleri unutmak değil, onların hafızalarımızda edindiği mevcut önemi azaltmaktır. Geçmişin önemini azaltarak onun düşüncelerimizi olumsuza çevirmesine engel olabiliriz. Geçmişi geçmişte bırakıp, geleceğe bakmak dönmek iyi bir başlangıçtır.

HAYATA KARŞI ESNEK OLUN..

Esneklik, hayat karşısında daha rahat hareket etmemizi sağlar; sert ve kesin tavırlar zorlanmamıza ve kırılıp yok olmamıza yol açar.Esneklik, pozitif düşünebilmek için çok önemli bir ön koşuldur; çünkü farklı alanlara hareket edebilme yeteneğimizin olması alternatif açılardan bakabilmemizi ve farklı şekillerde düşünüp daha kolay bir şekilde pozitif düşüncelere odaklanabilmemizi sağlar.

ÖNEMLİ NOT:

Bioenerji, vücudun enerji bedeninin dengelenmesini sağlayan bir uygulamadır.Kişide bulunan rahatsızlıklar için bioenerjist asla kesin teşhis ve tıbbi tedavi iddasında bulunamaz. Söz yada garanti veremez. Hiçbir ilaç, iğne, alet cihaz kullanılmadan uzaktan el değmeden yapılan yan etkisiz ve zararsız bir uygulamadır.

Bioenerji uygulaması kısaca enerji dengelenmesini ve akort yapılması tıbbi tedavi ve kontrollerinizi takip etmeksizin sorumluluğumuzdadır. Sitedeki yazılar ve diğer materyaller bilgi vermek amaçlıdır. Bu sitede yer alan içerik hiçbir durumda tanı, tedavi amacı bir öneri niteliği taşımamaktadır. Tüm sağlık sorunlarınız için öncelikle doktorunuza başvurunuz.